YUNANİSTAN

Tarihin, doğal güzelliklerin ve eşsiz mutfağın buluştuğu tatil cenneti!

selanik

Selanik, Yunanistan’ın en büyük ikinci şehri olup, Makedonya bölgesinin yönetim merkezidir. Şehir, MÖ 315 yılında Makedonya Kralı Cassander tarafından kurulmuş ve Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu şehir olan Selanik, zengin tarihi ve kültürel geçmişi ile bilinir. 1997 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen Selanik, aynı zamanda Avrupa ve Asya arasındaki önemli bir ticaret merkezi olarak da dikkat çeker.

Selanik, Osmanlı hakimiyetinde yaklaşık 500 yıl boyunca kalmış ve bu süre zarfında Osmanlı’nın Balkanlardaki en büyük kültürel kaynaşma noktalarından biri olmuştur. Şehir, 1917’de büyük bir yangın geçirmiş ve ardından Türk nüfusu ve kültürü çeşitli politikalarla silinmiştir. 1923 yılındaki nüfus mübadelesi ile Türkler Selanik’ten ayrılmış, onların yerine Anadolu’dan Rumlar getirilmiştir. 2. Dünya Savaşı sırasında şehirdeki Yahudi nüfusun toplama kamplarına gönderilmesiyle Selanik’in yapısı tamamen değişmiştir. Şehirde kalan Bizans eserleri 1988’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Günümüzde Selanik, çeşitli festivaller, fuarlar ve kültürel etkinliklerle dikkat çeker. Şehrin genç ve çalışmayı sevmeyen nüfusu, kapalı dükkân ve mağazalarla karakterize edilirken, sokak sanatı ve grafitileri ile de tanınır. Selanik’te, Osmanlı döneminden kalma kahvehanelerde tavla oynayan, tespih çeken ve Türk kahvesi içen amcalar görmek mümkündür. Selanik’in genel yapısı ve kültürü, İzmir ile büyük benzerlikler taşır. Şehirdeki Kordon boyu, gece hayatı ve dostane Yunan halkı, ziyaretçilere kendilerini evlerinde hissettirir.


KAVALA

Kavala, Yunanistan’ın doğusunda, Ege Denizi kıyısında yer alan ve tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan bir şehirdir. Antik Çağ’da Neapolis, Bizans döneminde Christoupolis olarak bilinen şehir, Osmanlı döneminde önemli bir ticaret limanı haline gelmiştir. Osmanlı’dan kalma birçok yapı, şehirde hala görülebilmektedir.

Kavala, Osmanlı döneminde Mısır valiliğini yöneten Kavalalı ailesinin memleketidir. Özellikle Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğum yeri olarak bilinen şehir, bu dönemde büyük bir ticaret merkezi olmuştur. Şehrin su ihtiyacı, Pargalı İbrahim Paşa tarafından inşa edilen su kemerleriyle karşılanmıştır.

Kavala, 1383’ten 1913’e kadar Osmanlı toprağı olarak kalmış, 1. Balkan Savaşı sonunda imzalanan Bükreş Anlaşması ile Osmanlı’dan ayrılmıştır. Günümüzde Kavala, tarihi dokusu, Osmanlı döneminden kalma yapıları ve zengin kültürel mirası ile önemli bir turistik destinasyon olarak öne çıkmaktadır.


İSKEÇE

İskeçe, Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde yer alan ve Türk nüfusunun yoğun olduğu bir şehirdir. İskeçe isminin “Eskice”den türediği düşünülmektedir. Şehir, ilk olarak M.Ö. 879’da tarih kayıtlarına geçmiştir. Osmanlı döneminde, Çirmen Zaferi’yle 1371’de Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlı döneminde Anadolu’dan, özellikle Konya’dan göçlerle yerel Türk nüfusu güçlendirilmiştir. İskeçe, 1715 yılında tütünü ile tanınmış ve bu sayede bölgenin refah düzeyi artmıştır. Ancak 1829’da meydana gelen depremler büyük yıkıma yol açmıştır.

İskeçe, Osmanlı-Rus Savaşı (1877-1878) sonrasında Rus ve Bulgar saldırılarına maruz kalmış, ancak Osmanlı’nın Edirne’yi geri aldığı dönemde yöre halkının mücadelesi ile Bulgar hakimiyeti kaldırılmıştır. 1913’te bağımsızlık ilan eden Garbi Trakya Hükümeti’nin kısa ömründen sonra, İstanbul Antlaşması ile Batı Trakya bölgesi Bulgaristan’a bırakılmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında, İskeçe, Bulgaristan ve Yunanistan arasındaki cephenin ortasında kalmış ve savaş sonrası Yunanistan’a bağlanmıştır. Lozan Anlaşması ile İskeçe Türk halkı nüfus mübadelesinden muaf tutulmuştur. II. Dünya Savaşı’nda Bulgaristan tarafından işgal edilen İskeçe, Yunan İç Savaşı sırasında da mücadeleye sahne olmuştur.

Günümüzde İskeçe, zengin tarihi, doğası ve gelenekleri ile modern bir kent kimliğine sahiptir. Batı Trakya Türklerinin azınlık sorunları ve insan hakları ihlalleri karşısında siyasi mücadeleleri devam etmektedir. Şehir, her yıl Şubat sonu veya Mart başında düzenlenen Karnaval (Καρναβάλι) ve Eylül başındaki eski kasaba festivali (Γιορτές Παλιάς Πόλης) gibi etkinliklerle yerli ve yabancı ziyaretçileri çekmektedir.


GÜMÜLCİNE

Gümülcine, Yunanistan’ın Trakya bölgesinde, Rodop ilinin merkezidir ve önemli bir Türk nüfusu barındırır. Şehrin adı “kömürcü Nine” ya da “Rumçine”den geldiği düşünülmektedir. 2011 nüfusu 55.812 olan şehirde, Türk nüfusu %40’ı oluşturur ve geleneksel Türk kültürü halen belirgindir.

Şehrin merkezinde yer alan Kılıç Anıtı, 1970’te inşa edilmiş ve ulusal bayramların odak noktasıdır. Anıtta milli bayramlarda çelenk bırakma törenleri düzenlenir. Yeni Cami, 1585’te Osmanlı döneminde inşa edilmiştir ve 1606-1613 yıllarında baş maliye nazırı olan Ekmekçizade Ahmed Paşa’ya atfedilir. Cami, kare bir ibadethaneye sahip olup Yunan neoklasizminin estetiğinden etkilenmiştir. Eski Cami ise 1608 veya 1677/88 yıllarında inşa edilmiştir ve Bulgarlar tarafından kiliseye çevrilmiş, ancak 1919-20’de Müslüman azınlığa geri verilmiştir.

Gümülcine’nin çarşısında el yapımı deri sandaletler, çantalar, yöresel kıyafetler, nazar boncuklu takılar, tesbihler, seramikler, tavla setleri ve enstrümanlar gibi çeşitli hediyelikler bulunur. Bu eşyalar, ziyaretçilere unutulmaz hatıralar sunar.


bize ulaşın

Her türlü soru, öneri veya geri bildiriminiz için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin! Size en iyi hizmeti sunmak ve ihtiyaçlarınıza en hızlı şekilde yanıt vermek için buradayız.

bizi takip edin.